Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf
bir yüksek bir düşük
Bedeutungen von dem Begriff
"bir yüksek bir düşük"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Colloquial
1
Colloquial
bir yüksek bir düşük
up and down like a yo-yo
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"bir yüksek bir düşük"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 19 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Trade/Economic
1
Trade/Economic
bir kimsenin çalışmayı tercih etmeyeceği en yüksek ve iş piyasasına girmeyi tercih edeceği en düşük ücret
reservation wage
n.
2
Trade/Economic
firmaların yüksek fiyatlı ürünleri düşük fiyat veren bir pazardan satın alması
paralleling
n.
3
Trade/Economic
(daha yüksek değere sahip atılmış bir üründen) daha düşük değerli ürün yaratmak
downcycle
v.
Law
4
Law
kıymeti düşük bir malı yüksek kıymette sigorta ettirme
gambling policy
n.
Transportation
5
Transportation
çeşitli ürünleri farklı tedarikçilerden toplayıp yüksek kapasite ve düşük maliyetle ulaştıran bir yöntem
milk run
n.
Physiology
6
Physiology
düşük konsantrasyonlu bir yerden yüksek konsantrasyonlu bir yere gerçekleşen madde akışı
endosmosis
n.
Physics
7
Physics
sıvı veya gazın düşük konsantrasyonlu bir yerden yüksek konsantrasyonlu bir yere geçişi
endosmose
n.
8
Physics
düşük gerilim altında akan, ancak daha yüksek gerilim ve basınçlar altında kırılan newton tipi olmayan bir sıvı
flubber
n.
Biology
9
Biology
yüksek oranda lipid ve düşük oranda protein içeren bir lipoprotein
very low-density lipoprotein
n.
10
Biology
hayvan ve bitkilerin düşük formlardan daha yüksek formlara geçme gücüne sahip olduklarını ileri süren bir doktrin
development theory
n.
Biochemistry
11
Biochemistry
bir hücrede yüksek potasyum iyon ve düşük sodyum iyon konsantrasyonunu tutan moleküler bir mekanizma
sodium pump
n.
Card
12
Card
(solitaire gibi oyunlarda) aynı takımdan bir kartı değerce bir düşük veya bir yüksek kartın üzerine koyma
marriage
n.
13
Card
(briçte) düşük bir kartın ardından koz oynamak için aynı takımdaki yüksek bir kartın oynanması
down-and-out
n.
14
Card
düşük bir kartın üstüne daha yüksek kart oynamak
cover
v.
Music
15
Music
yazılı notlardan bir oktav daha yüksek veya daha düşük
all' ottava
adj.
16
Music
yazılı notlardan bir oktav daha yüksek veya daha düşük
ottava
adj.
17
Music
yazılı notalardan bir oktav daha yüksek/düşük
all'ottava
adj.
18
Music
yazılı notalardan bir oktav daha yüksek/düşük olacak şekilde
all'ottava
adv.
Engineering
19
Engineering
buharın önce yüksek basınçlı bir silindirde ve ardından birkaç düşük basınçlı silindirde genleştiği birkaç katlı bir buhar makinesi
compound engine
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir yüksek bir düşük
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy